29 April 2025

Batı Avrupa’daki elektrik krizi neden yaşandı?

İspanya'da başlayan, Portekiz, Fransa ve Belçika'ya kadar uzanan elektrik kesintilerinin yankıları sürüyor. Elektrik kesintileri yeni bir küresel kriz dalgasının habercisi mi? Siber saldırı iddiaları doğru mu? Batı Avrupa’da yaşayan vatandaşlar ne düşünüyor? Uzmanlar tüm yönleriyle değerlendirdi...

Modern dünyanın temel yapı taşlarından biri olan elektrik, Batı Avrupa’da yaşanan ani elektrik kesintileri sonrası bir kez daha ne denli kıymetli olduğunu hatırlattı. 28 Nisan 2025 tarihinde, İspanya, Portekiz, Fransa ve Belçika'da büyük çaplı elektrik kesintisi meydana gelmesinin ardından milyonlarca insan, “Elektrik, modern yaşamın kan dolaşımı gibidir: bir anda kesilirse, her şey felç olur” cümlesinin gerçekliğini net bir şekilde gördü. “Revolution” dizisini hatırlayanlar için ise bu olay bir dejavuya sebebiyet verdi. Olayların akabinde İspanya İç İşleri Bakanlığı’nın olağanüstü hâl ilan etmesi de durumun ciddiyetini ortaya koydu.

Portekizli yetkililer, Batı Avrupa’da meydana gelen kesintinin atmosferik bir fenomen nedeniyle elektrik şebekesindeki denge kaybından kaynaklanmış olabileceğini belirtti. İspanya'da ise siber saldırı ihtimali araştırıldı ancak bu olasılık da resmî olarak reddedildi.

Batı Avrupa’da yaşanan elektrik kesintisi sonrası hangi ülkede neler yaşandı?

  • İspanya: Madrid, Barcelona, Sevilla ve Málaga gibi büyük şehirlerde trafik ışıkları devre dışı kaldı. Metro seferleri aksadı ve demir yolu ulaşımı tamamen kesildi. Ayrıca Madrid Açık'taki maçlara ara verildi.
  • Portekiz: Avrupa’nın en renkli başkentlerinden biri olan Lizbon’da metro ve tramvaylar hizmet veremedi. Telefon ve internet hizmetlerinde yer yer aksamalar yaşandı. Hükûmet, kesintinin bazı bölgelerde geçtiğini duyururken kimi bölgelerde de hizmetin tamamen geri gelmesinin bir haftayı bulabileceği vurgulandı. ​
  • Fransa: Güney bölgelerinde, özellikle İspanya ile elektrik şebekesi bağlantılı alanlarda kısa süreli elektrik kesintileri yaşandı. Ancak bu kesintiler genellikle birkaç dakika sürdü ve büyük bir aksaklık yaratmadı. ​
  • Belçika: Belçika'da yer yer elektrik kesintileri meydana geldi. Vatandaşların günlük hayatında aksamalar yaşandı.

Şehirleri kaosa sürükleyen ve neredeyse kimi bölgelerde bir güne yayılan kesintilerin ardından İspanya elektrik şirketi Red Electrica, trafo merkezlerinin tamamının faaliyete geçtiğini ve bakım işlemlerinin sürdüğünü bildirdi. Batı Avrupa’da hayatın 24 saatliğine durması sonrası insanlar, “Biz ne yaşadık?” ve “Bunun gibi bir kesinti yine meydana gelebilir mi?” sorularına yanıt aramaya başladı. Uluslararası ilişkiler uzmanları Batı Avrupa’da yaşanan elektrik kesintisi esnasında yaşananları, sonrasında kriz yönetimi, enerji politikası ve ekonomik etkileri üzerine Tercüman’a değerlendirmelerde bulundular.

“Portekizli yetkililer kriz yönetimi konusunda başarılı oldu”

İstanbul Aydın Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Elif Kaya, 28 Nisan 2025 tarihinde İspanya ve Portekiz’de meydana gelen büyük çaplı elektrik kesintilerinin Avrupa’nın enerji altyapısındaki mevcut kırılganlıkları ve şebeke dayanıklılığı konusundaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdiğini düşünüyor. Kaya, şunları kaydetti: “İspanya Ulusal Elektrik Sistemi (REE) ve Portekizli yetkililer, hızlı bir kriz yönetimi süreci yürüterek birkaç saat içerisinde elektrik arzının %99’unu yeniden sağlamayı başardı. Madrid, Barselona, Lizbon ve Porto gibi büyük şehirlerde metro ve ulaşım sistemlerinde kesintiler yaşanırken, havalimanlarında gecikmeler meydana geldi, sağlık altyapısında ise jeneratör destekleriyle kritik hizmetlerin devamı sağlandı.

İlk açıklamalara göre, kesintinin doğrudan bir siber saldırıdan kaynaklandığına dair herhangi bir bulgu olmadığı görülmektedir. İspanyol ve Portekizli yetkililer, şu ana kadar yapılan teknik incelemelerde siber saldırıya ilişkin herhangi bir iz tespit edilmediğini resmî olarak açıkladılar. Ayrıca olayın eş zamanlı olarak iki ülkede (Fransa'nın güneyi de dâhil edilirse üç) gerçekleşmesi, bir siber saldırıdan ziyade bu ülkelerin elektrik şebekelerinin birbirine entegre yapıda çalışmasından kaynaklandığını ve bunun da Avrupa'nın birbirine bağlı enerji şebekelerinin, bir bölgede yaşanan frekans veya kapasite dengesizliklerinin hızla sınır ötesine yayılmasına zemin hazırladığını işaret etmektedir.”

“Acil durum protokollerinin güncellenmesi gerekiyor”

Olgular ışığında bir değerlendirmede bulunan Dr. Kaya, “Verilere bakıldığında, dünya genelinde elektrik kesintilerinin %87'sinin hava koşulları ve doğal afetler kaynaklı olduğu, %12'sinin sistem yetersizliği nedeniyle gerçekleştiği ve yalnızca %2'sinin kasıtlı üçüncü taraf müdahaleleri veya kötü niyetli saldırılardan kaynaklı olduğu bilinmektedir. Bu istatistikler ışığında ele alındığında, yaşanan kesintinin doğal ve yapısal faktörlerden kaynaklandığı değerlendirmesi güçlenmektedir. Otoriteler tarafından açıklanan aşırı sıcak hava dalgasına ek olarak artan elektrik talebi ve yenilenebilir kaynaklardan sağlanan arzın dalgalı yapısı, sistemde aşırı yüklenmelere ve frekans dengesizliklerine yol açmaktadır. Bu kesintiler, kriz yönetimi açısından hem başarı hem de geliştirilmesi gereken alanları net biçimde gündeme taşımıştır. İspanya ve Portekiz’de acil durum planlarının devreye alınması ve kritik altyapılarda hizmetlerin hızla yeniden sağlanması olumlu bir örnek teşkil etmiş ancak artan iklim değişikliği baskısı ve yenilenebilir enerji oranının büyümesiyle birlikte, mevcut acil durum protokollerinin güncellenmesi ve daha ileri senaryolar için hazırlıklı olunması gerektiği ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“Enerji politikası perspektifinden bakıldığında, bu tür kesintiler yalnızca üretim kapasitesinin artırılmasıyla önlenemez” diyen Dr. Kaya, şunları vurguladı: “Şebeke dayanıklılığı (grid resilience) artık yalnızca altyapı sağlamlığıyla değil; verimlilik (efficiency), esneklik (flexibility) ve çeşitlendirilmiş/dağıtılmış üretim yapıları (distributed generation) gibi kriterlerle birlikte düşünülmek zorundadır. Enerji sistemleri, yalnızca yeni güneş panelleri veya rüzgâr türbinleri kurarak değil, enerji tüketimini daha verimli hâle getirerek ve talep yönetimi sistemlerini geliştirerek dönüştürülmeli. Enerji depolama teknolojileri, özellikle pil sistemleri, arz-talep dalgalanmalarını dengelemek ve sistemin ani değişimlere karşı daha dirençli olmasını sağlamak açısından kritik bir rol oynamaktadır.”

“Elektrik kesintisi Avrupa'nın enerji sistemleri için önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır”

Batı Avrupa’nın karanlığa gömülmesinin ekonomik etkilerine de değinen Dr. Kaya, “Kesintinin doğrudan etkileri kısa sürede hissedilmiştir. Üretim kayıpları, lojistik aksaklıklar, ödeme sistemlerinde yaşanan aksamalar ve ulaşım sektöründeki gecikmeler nedeniyle toplam kaybın milyonlarca euro düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle günlük satış hacmine bağımlı küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için kayıpların daha ağır olduğu bildirilmektedir. Finans sektöründe ise ödeme altyapılarındaki geçici kesintiler, kısa vadeli nakit akışı üzerinde baskı oluşturmuştur. Velhasıl; 28 Nisan 2025 kesintisi Avrupa'nın enerji sistemleri için önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. İklim değişikliği, artan yenilenebilir enerji entegrasyonu ve küresel enerji talebindeki değişimler dikkate alındığında, daha esnek, verimli ve dağıtık yapıda enerji sistemlerine geçiş artık bir tercih değil, zorunluluk hâline gelmiş durumdadır. Enerji güvenliği, sadece ulusal altyapının korunması değil; aynı zamanda bölgesel iş birliği mekanizmalarının ve ortak kriz müdahale stratejilerinin güçlendirilmesiyle mümkün olabilecektir” diyerek sözlerini noktaladı.

“Vatandaşlar markete giderek yiyecek ve içecek stoku yaptı”

İstanbul Aydin Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Canan Tercan, elektrik kesintisinin yaşandığı Porto’dan son gelişmeleri aktardı. Fernando Pessoa Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kongresi'ne Türkiye'den katılan tek isim olan Tercan “ender görülen” bir atmosfer değişimi nedeniyle bir elektrik arızası yaşandığı iddiasına inanmıyor. Dr. Tercan, “Siber saldırı olabileceği yönünde bir kanı var. Aradan bir gün geçmesine rağmen insanların anlayabileceği ve kabul edebileceği türden bir açıklama yapılmadı. Sorunun ne olduğuna dair somut açıklama yapılmaması düşündürücü. Porto’da elektrikler sabaha karşı geldi ama vatandaşlar ‘Covid-19 sürecinde olduğu gibi kapanmalar başlar mı?’ tereddütü taşıyor. Bir kısımda bu kesintinin İspanya’nın politik tutumuyla ilgisi olduğunu varsayıyor. Vatandaşların marketlere giderek yiyecek, içecek ve radyo stoku yaptığını görüyorum” sözleriyle izlenimlerini aktardı.

Dr. Tercan, “Elektriklerin kesildiği gün insanlar neler hissetti?” sorusunu da yanıtladı: “Halk en başta büyük bir panik yaşadı. Metro ve asansörlerde kalan binlerce insan oldu. Batı Avrupa kısa süreli felaketin ne olduğunu gördü. İnsanlar benzin biter korkusu yüzünden araçlarını kullanamadı. Nakit taşımayan insanlar nakit taşımanın önemini hatırladı. Bir kısmı da ‘yeni dünya düzeni böyle olacak herhâlde’ görüşünü savundu. En kötü şeyin belirsizlik olduğunu da deneyimledik.”

“Siber terörizm gerçeği göz ardı edilmemeli”

İstanbul Aydin Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Filiz Katman da Dr. Tercan gibi “siber saldırı” iddialarının üzerinde durulması gerektiğini düşünüyor. Katman, “Hem bireyleri hem şirketleri hem de devletleri hedef alan bu saldırılar, teknolojinin her alana yayılmasıyla daha karmaşık, güçlü ve yaygın hâle geldi. Ülkeler arası bloklaşmanın arttığı bu dönemde ‘siber terörizm’ gerçeği göz ardı edilmemeli. Nasıl ki 2020 yılında ‘pandemi’ kavramı hayatımıza girdiyse siber saldırılar ve akabinde oluşan elektrik kesintileri artık sürpriz olmamalı. Bu yüzyılda kullandığımız bıçak bile elektrikli! Bu kadar elektriğe bağlı olmanın zararlarını Madrid ve Lizbon başta olmak üzere diğer şehirlerde gördük. Bu yaşananları büyük güç mücadelelerinin bir parçası olarak görmek gerek. Analog sistemleri de hayatımızdan çıkarmamak önemli” dedi.

“Siber saldırı ihtimalinin üzerinde durulması gerekiyor”

Doç. Dr. Halit Hamzaoğlu, Batı Avrupa’yı olumsuz etkileyen elektrik kesintileri sonrası gündeme gelen senaryolardan bahsetti. Hamzaoğlu, “Genellikle sorunun ani voltaj dalgalanmaları nedeniyle oluştuğu üzerinde duruluyor. Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı da bu ihtimali vurguladı. Ani voltaj dalgalanmaları zincirleme reaksiyonlara neden oluyor ve bu da elektrik kesintisine yol açabilir. Ayrıca sorunun nadir bir atmosferik olaydan kaynaklanmış olabileceğinden de bahsediliyor. Çünkü İspanya'nın iç bölgelerinde aşırı sıcaklık dalgalanmaları söz konusu. Bununla birlikte siber saldırı ihtimali de mevcut. Özellikle Portekizli yetkililer bu ihtimalin üzerinde duruyor. Elektrik kesintilerinin Belçika, Hollanda gibi ülkelere sıçraması bir siber saldırı ihtimalinin varlığına da işaret edebilir” deyip şunu da ekledi: “Bu elektrik krizi Avrupa enerji sistemindeki sorun nedeniyle ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bu geleceğe yönelik ciddi bir güvenlik sorununun habercisi olabilir.”

Ezcümle; modern toplumun giderek daha dijitalleştiği, teknolojik bağımlılığın arttığı bir düzende yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada elektrik kesintileri hem daha kritik hem de bazı durumlarda daha olası ve sık görülebilir bir hâle geleceğe benziyor. Modern dünyada elektrik kesintileri teknolojik olarak önlenebilir olsa da insan hataları, doğa olayları, siyasi çatışmalar ve altyapı sorunları yüzünden tamamen ortadan kaldırılmış değil.

Üstelik teknolojiye bağımlılığın artması, bu tür kesintilerin etkisini geçmişe kıyasla çok daha yıkıcı hâle getiriyor. Bu sebeple 28 Nisan 2025 tarihinde Batı Avrupa’da meydana gelen geniş kapsamlı elektrik kesintilerinin benzerlerini önümüzde dönemlerde de görmemiz çok mümkün… Elektrik kesintisi sonrası soğukkanlı olmanın hem güvenlik hem de etkili çözüm üretme açısından çok önemli olduğunu unutmamakta fayda var…

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...