
Azerbaycan’ın bağımsızlığındaki başat rolü üstlenen lider: Ebülfez Elçibey
Azerbaycan’ın bağımsızlığı için mücadele veren, ülkenin kalkınması adına olağanüstü çabalar sarf eden bir liderdi Ebülfez Elçibey. Azerbaycan’ın İkinci Cumhurbaşkanı’nın hayatına, faaliyetlerine gelin daha yakından bakalım.
Ebülfez Elçibey, 1938 yılında Azerbaycan’ın Nahçıvan bölgesinin Keleki kasabasında doğdu. Gerçek adı, Ebülfez Gedir Güloğlu Aliyev'dir fakat halk tarafından kendisine “vatansever” anlamına gelen “Elçibey” soyadı verilmişti. Annesi Mehrinisa Hanım, Anadolu'da doğup Keleki kasabasına göç etmişti. Babası Gedirgulu Bey ise 1943’te II. Dünya Savaşı'na katılmış bir vatan kahramanıydı ve vatanı savunurken şehit olmuştu. Ebülfez Elçibey, Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olmuş; aynı üniversitede 1965 yılında yüksek lisans, 1969 yılında ise doktora yapmıştı. Eğitim hayatı sürerken 1963-1964 yılları arasında Mısır'da tercüman olarak çalıştı ve burada siyasi bağlantılarını genişletmek imkânı buldu. Ülkeye döndükten sonra Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Tarihi Bölümü'nde 1968-1975 yıllarında öğretim görevlisi olarak görev aldı.
1970'li yıllarda Elçibey, dönemin SSCB ülkelerinden olan Azerbaycan SSC’nin bağımsızlığı için siyasi alanda mücadele etmeye başladı. 1975 yılının Ocak ayında Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti İstihbarat Teşkilatı tarafından gençler arasında “milliyetçiliği, Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti kurma idealini ve anti-Sovyet düşüncesini yayma” gibi suçlardan 1,5 yıl hapis cezasına çaptırıldı. 17 Temmuz 1976’da siyasi hükümlü olarak hapisten çıkartılıp şartlı olarak serbest bırakıldı. Fakat hapsi esnasında kendisine Bakü’deki Garadağ Taş Ocağı’nda ağır fiziki işler yaptırıldı. Cezaevinden çıktıktan sonra bir süre işsiz kalmıştı fakat bu durum uzun sürmedi. Aralık 1976'da Azerbaycan İlimler Akademisi El Yazmaları Enstitüsü'nde asistan araştırmacı olarak resmî göreve başladı. Daha sonra kıdemli araştırmacı, anabilim dalı başkanı, öncü araştırmacı olarak 16 Temmuz 1992’e kadar bilimsel rütbe ve pozisyonlarına yükseldi.
Sovyetlerin Başkanı Mihail Gorbaçov tarafından 1988 yılında başlatılan yeniden yapılanma süreci esnasında Azerbaycan SSC’de de Azerbaycan Halk Hareketi başlamıştı. Bu halk hareketinin liderliğini Ebülfez Elçibey yapmaktaydı. Keza bu hareket akabinde Temmuz 1989’da Elçibey başkanlığında Azerbaycan Halk Cephesi (AXCP/AHCP) isimli bir siyasi parti kuruldu ve Elçibey, hayatının sonuna kadar bu partinin başkanlığında bulundu.
Bağımsız bir cumhuriyet için verilen emekler…
AHCP’nin yoğun mücadelesi sayesinde 18 Ekim 1991 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ilişkin tarihî yasa kabul edildi ve Azerbaycan SSCB’den ayrılarak resmen bağımsızlığını kazanmış oldu. 7 Haziran 1992’de ilk defa demokratik bir seçim yapıldı, bu seçimin sonucunda Azerbaycan’ın ikinci cumhurbaşkanı olarak Ebülfez Elçibey seçildi. Görevi boyunca Ebülfez Elçibey; ülkede demokrasinin tesisi, Azerbaycan'ın tam egemen bir devlet hâline getirilmesi, halkın refahı ve ekonomik bağımsızlığın kazanılması yolunda çok önemli çalışmalar yaptı.
Cumhurbaşkanı olduğu ilk günlerde Ebülfez Elçibey’in önünde devlet adına yapması gereken pek çok görev duruyordu: Azerbaycan’ın devlet bağımsızlığının tam olarak gerçekleştirilmesi, millî ordunun oluşturulması, savaşta yenilgilerin önlenmesi, ekonomik bağımsızlığın kazanılması, halkın refah düzeyinin artırılması, millî paranın basılması ve tedavüle sokulması bunlardan bazılarıydı.
Esasen de millî ordunun inşası için ülkenin tüm imkânları seferber edildi. Ordu inşası sadece askerî-stratejik bir sorun olmaktan çıkmış, büyük ölçüde politik-psikolojik bir sorun düzeyine erişmişti. Gönüllü taburlardan düzenli orduya doğru ilk ciddi adımlar atıldı. Kısmi seferberlik ve zorunlu askerlik tamamlandı. Ağdere ve Goranboy bölgeleri Ermeni işgalcilerden temizlendi. Elçibey’in devlet yönetimi esnasında Laçın şehrinin işgal altındaki köylerinin çoğu düşmandan kurtarıldı.
Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Ebülfez Elçibey'in “Millî Kahramanlık” ödülünü verdiği Suret Hüseyinov, 1993 yılının Haziran ayında bir darbe girişiminde bulundu. Bu girişim sonrasında ülkede iç savaş çıkma ihtimalini ortadan kaldırmak için Elçibey, cumhurbaşkanlığı görevini bırakmış; bu görev için Haydar Aliyev’i davet etmişti. Kendisi daha sonra doğum yeri olan Keleki kasabasına yerleşti. 31 Ekim 1997'de ise Keleki'den Bakü'ye tekrar döndü ve AHCP'nin başında aktif siyasi hayatına devam etti.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dönüşümü
Cumhurbaşkanlığı görevi boyunca Azerbaycan için pek çok faaliyetlerde bulunan Ebülfez Elçibey, ülkenin dönüşümünde oldukça önemli katkılar sağlamıştı. Örneğin Ebülfez Elçibey’in döneminde Devlet Altın Fonu'na bir yılda 1,5 ton altın ve diğer kıymetli madenler toplandı. 1 Haziran 1993 itibarıyla Merkez Bankası'nın döviz rezervleri, 1992 yılının aynı dönemine göre 100 kattan fazla artarak 156 milyon dolara ulaştı. Devlet bütçe açığı %5'i geçmedi. 1993’te Azerbaycan'ın ulusal para birimi olan “manat” tedavüle çıktı. Manat, rubleye karşı başlangıçtaki 1/10 oranını uzun süre korudu (bu dönemde Belarus rublesi Rus parası karşısında %300, Ukrayna kuponu ise %700 değer kaybetti).
O süreçte siyasi partiler ve kamu kuruluşları ile kitle iletişim araçlarına ilişkin kanunlar kabul edildi. Bu yasalara dayanarak 30'a yakın siyasi parti, 200'den fazla kamu derneği, 500'den fazla basın kuruluşu ve medya organı tescil edildi. Ticaretin serbestleştirilmesi, devlet işletmelerinin ticarileştirilmesi, tamamlanmamış binaların kiralanması, küçük girişimciliğin desteklenmesi ve geliştirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kabul edildi. İlaveten de özelleştirme, girişimciliğe yardım, tarımın geliştirilmesi ve işleme sanayisine ilişkin devlet programları hazırlandı. Yabancı sermayenin Azerbaycan ekonomisine çekilmesi için önemli çalışmalar yapıldı. Hazırlanan anlaşmalara göre Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Norveç ve Türkiye petrol şirketlerinin Azerbaycan petrol sanayisine yaklaşık 10 milyar dolar yatırım yapması için zemin hazırlandı.
Elçibey döneminde bilim, eğitim ve kültür alanlarında da önemli reformlar gerçekleştirildi. Örneğin eğitim kanunu kabul edildi. Bu yasayla eğitim alanında özel kurumların açılmasına izin verildi ve kısa sürede bu türden birçok bağımsız eğitim kurumu kuruldu. Ayrıca yüksek ve ortaöğretim okullarına sınavla giriş yapılmaya başlandı. Müfredatlar geliştirildi; Azerbaycan'ın yüzlerce bilim adamı, öğretmeni ve metodistinin katılımıyla bir yılda liselerde öğretilen konularda 7 yeni program hazırlandı. Bunlara dayanarak 60'a yakın başlıkta tamamen yeni ders kitapları yazıldı; genel olarak 90'a yakın yeni ders kitabı yayımlandı.
Bunlarla birlikte Elçibey’in 15 Mayıs 1992- 17 Haziran 1993 tarihleri arasında süren bir yıllık iktidarı sırasında Millî Meclis'te 118 kanun ve 160 karar kabul edildi. Azınlık halklar ve etnik gruplara ilişkin bir kararname yayımlandı. Kararnamenin ardından Bakü'de 30 kadar ulusal kültür merkezine yer ve normal çalışma koşulları sağlandı. Azınlık gruplarının çıkardığı 4 gazete Başkanlık Fonu'ndan mali yardım aldı. Bu gruplara ayrıca radyo ve televizyondan yararlanma olanağı tanındı.
Uluslararası ilişkiler ve tanınma mücadelesi
Elçibey, cumhurbaşkanlığı görevini sürdürdüğü dönemde yurt dışı gezilerine çıkarak birçok ülkeyle resmî temaslar gerçekleştirdi. 24-27 Haziran 1992 tarihlerinde İstanbul zirvesine katılarak Karadeniz İş Birliği Anlaşması ve Boğaziçi Deklarasyonu’nu imzaladı. 11 Temmuz.1992 tarihinde AGİT'in ikinci zirve toplantısına katıldı, Helsinki Konferansı’nda Nihai Senet ve Avrupa'da Konvansiyonel Silahların Sınırlandırılması Anlaşması’nı imzaladı. 12-13 Ekim 1992’de Rusya'ya resmî bir ziyarette bulundu. Boris Yeltsin ile görüşerek Azerbaycan Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında Dostluk, İş Birliği ve Karşılıklı Güvenlik Anlaşması’nı imzaladı. Aynı yılın 1-5 Kasım tarihleri arasında Türkiye'ye yaptığı resmî ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile bir dizi anlaşma gerçekleştirdi ve Ankara'da zirvenin sonuç bildirisini imzaladı. 9-11 Aralık’ta ise Ukrayna’ya giderek Cumhurbaşkanı Leonid Kravchuk ile görüştü, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ukrayna arasında kurulacak dostluk ve iş birliğine yönelik anlaşmalar gerçekleştirdi.
Tüm bu süreçlerin yanında Elçibey, Azerbaycan’da da farklı birçok ülkenin liderini ve bürokratını ağırlayarak siyasi diyaloğu sağlamlaştırdı. 7 Eylül 1992’de İngiltere’nin Başbakanı Margaret Thatcher’i, 24 Eylül’de Tataristan Başbakanı Minmiter Şeymiyev’i, 30 Eylül’de Rusya Başbakan Yardımcısı Yegor Gaidar’ı, 17 Ekim’de Moldova Başbakanı Andrei Sangheli’yi, 26 Ekim’de ise Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov’u ağırladı. Elçibey aynı zamanda 13 Kasım 1992’de İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Hamid Algabid’in ve ülkeyi ziyaret eden birçok heyetin yanı sıra Bakü'deki tüm yabancı büyükelçileri kabul etti.
Bu gelişmeler doğrultusunda Azerbaycan; BM, AGİT, İslam Konferansı Örgütü, Bölgesel Ekonomik İş Birliği Örgütü ve diğer uluslararası kuruluşlarda eşit bir devlet olarak temsil edilmeye başlandı. Bakü'de BM temsilciliği açıldı. Komşu ülkelerle (Rusya, Türkiye, İran, Ukrayna ve Gürcistan) karşılıklı yarar sağlayan ve eşit iş birliğinin temelleri atıldı. Moldova, Kazakistan ve Türkmenistan ile ekonomik anlaşmalar imzalandı. Belçika, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İsrail, Mısır, Pakistan ve İngiltere ile yakın ilişkiler için güçlü bir temel oluşturuldu. İmzalanan anlaşmalar sonucunda Türkiye ile ilişkiler yeni bir aşamaya girdi. Amerika Birleşik Devletleri ve Batı Avrupa ülkeleriyle ilişkiler, dış politikanın ana yönlerinden biri hâline geldi.
Avrupa ve Amerika'nın ulusötesi şirketleri, uygun ekonomik konum olarak Azerbaycan'a yönelmeye başladı. Petrol endüstrisi alanında AMOKO, BP, Yunokal, Statoil, Pennzoil ve diğer büyük firmalarla anlaşmalar yapıldı. Petrolün Akdeniz'e taşınmasına ilişkin ön belge imzalandı. Bu planların hayata geçirilmesi Azerbaycan'ın kalkınması için büyük fırsatlar yarattı. Elçibey, ülkede güçlü bir yatırım akışı başlatmıştı. Bütün bunlar Batı'nın ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Azerbaycan'a yönelik siyasi tutumunun temelden değişmesinin nedenleri olmuştu.
Siyasetçi kimliğinin ötesinde
Ebülfez Elçibey tüm bu siyasi mücadelesini, kaleme aldığı kitaplarında da aktarmış; halkı için gösterdiği çabayı yazın dünyasına sunmuştu. Tolunoğulları Devleti, Bütün Azerbaycan Yolunda, Bağımsızlık: İkinci Girişim, Hakka Halkın Sevgisiyle Ulaşacaksınız yayımlanan eserleriydi. Azerbaycan’ın demokrasi ve millî bütünlüğü için yorulmadan çabalayan Azerbaycan'ın lideri, dünya Türklerinin en büyük evladı Ebülfez Elçibey; 22 Ağustos 2000'de tedavi için gittiği Ankara'da vefat etti. Cenazesinin kaldırıldığı gün Bakü’de yüzbinlerce kişi tabutunu omuzlarında son yolculuğuna uğurlandı.
Ulu Önder Haydar Aliyev’in yakın arkadaşı, Azerbaycan’dan Rus ordusunu çıkararak ülkeye bağımsızlığını kazandıran, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin İkinci Cumhurbaşkanı Ebülfez Elçibey’in aramızdan ayrılışının 24. yıl dönümünde rahmetle ve özlemle anıyoruz.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.