24 October 2024

Amerikan rüyasının sonu: Küresel dolarsızlaştırma hamleleri

Dünya giderek çok kutuplu bir hâle geliyor. Başta Çin olmak üzere bulundukları coğrafyalarda nüfuz sahibi olan ülkeler; ABD’nin politik ve ekonomik gücüne meydan okuyor. Son dönemde jeopolitik ve jeostratejik değişimler nedeniyle hegemonyası sorgulanmaya başlanan doların tahtı sallanıyor.

Temmuz 1944'te gerçekleşen Bretton Woods Konferansı'nda; Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) kuruldu. Savaş sonrası parasal düzenlemelerle ABD doları uluslararası değişim aracı olarak altının yerini aldı. Yeni para sisteminde dolar altın karşılığı basılmaya devam eden tek para birimi olurken uluslararası sistemdeki diğer tüm para birimleri ABD dolarının değerine sabitlendi. O zamanlar uygulanan döviz kuru, altının fiyatını ons başına 35 dolara ayarladı. 1970’te doların uluslararası rolü özellikle Avrupa’da rahatsızlık yaratmaya başlamıştı. Harold James’in kaleme aldığı “International Monetary Cooperation Since Bretton Woods” kitabında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Georges Pompidou’nun kendi el yazısı ile yazdığı notta şu sözler bulunuyordu: “Bana öyle geliyor ki saldırgan olmadan, doların rolünün ne kadar sağlıksız olduğunu ve sürekli olarak satın alma gücünü nasıl kaybettiğini göstermek gerekiyor… New York’ta, insanlardan saatlerini bozuk bir saate göre ayarlamalarını sonsuza dek isteyemeyeceğimizi söylediğimi hatırlıyorum.”

Bugün hâlâ dünyanın birincil rezerv para birimi

1971 yılına gelindiğinde ise ABD’nin özellikle Vietnam Savaşı’ndaki askerî harcamaları nedeniyle Başkan Nixon, altın arzının artık dolaşımdaki dolar sayısını karşılamaya yeterli olmadığını öne sürerek bu uygulamayı terk etti. Böylece küresel ölçekte hiçbir ülkenin para birimin altın karşılığı kalmamış oldu. Bretton Woods sistemi çökse de uluslararası ekonomik sistemde dolar güçlü yerini korumayı sürdürdü ve “dolarizasyon” son hız devam etti.  Bugün hâlâ dünyanın birincil rezerv para birimi olan ABD doları, aynı zamanda ticaret ve diğer uluslararası işlemler için en yaygın kullanılan para birimi olarak karşımıza çıkıyor.

Dolarizasyondan kurtulma belirtileri gözlemleniyor

Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi etkisi uzun yıllar sürecek küresel şokların ardından ülkeler, ekonomik ve ulusal güvenlik endişelerine dayanarak ticaret ortaklarını yeniden değerlendiriyor. Yabancı doğrudan yatırım akışları da jeopolitik hatlar boyunca yeniden yönlendiriliyor. Bazı ülkeler, uluslararası işlemlerinde ve rezerv tutmalarında dolara olan yoğun bağımlılıklarını yeniden ele alıyor. ABD hükûmetinin, Ukrayna Savaşı’nın ardından Rusya'nın dolar cinsinden varlıklarına erişimini kesme ve doları bir “silah” olarak kullanma kararı, diğer ülkelerin de aynı kaderi yaşayabileceklerinden korkmalarına neden oluyor. Çin ve diğerleri, yuan gibi diğer para birimleri üzerinden fiyatlandırılan ticaret anlaşmaları yaparak dolara maruz kalmayı sınırlandırmayı hedefliyor.

Dolarizasyondan kurtulma yani “de-dollarization” dünya ticaretinde ve finansal işlemlerde ABD dolarının kullanımında önemli bir azalma anlamına geliyor. J.P. Morgan son dönemde bu trende uygun olarak yaşanan gelişmeleri şu şekilde sıralıyor:

 • Enerji işlemlerinin giderek daha fazla ABD doları dışındaki para birimleri üzerinden fiyatlandırıldığı emtia alanında dolarizasyondan kurtulmanın bazı belirtileri belirgin.

• Küresel olarak, yeni ödeme sistemleri ABD bankalarının katılımı olmadan sınır ötesi işlemleri kolaylaştırıyor ve bu da doların nüfuzunu zayıflatabilir.

• Doların döviz rezervlerindeki payı, dolar hâkimiyetinin en sık analiz edilen barometresi özellikle gelişmekte olan piyasalarda azaldı.

Uzun vadede küresel iş birliği: BRICS

Dolara ve ABD yaptırımlarına karşı risk maruziyetini azaltmanın bir yolu olarak dolarizasyondan arınma stratejileri geliştiren ve yükselen bir güç koalisyonu olarak karşımıza çıkan BRICS; finansal ve jeopolitik özerkliğe ulaşmak ve küresel etkisini artırmak adına adımlar atmaya devam ediyor. ABD dolarının Rusya-Çin ikili ticaret anlaşmasındaki payı, 2015'te %90'ken 2020'de %46'ya düştü. BRICS üyelerinin uluslararası ödemelerde yerel para birimlerinin kullanımını teşvik etme ve dolar dışı alternatif bir küresel finansal altyapı oluşturma konusunda net bir fikir birliği ve güçlü bir bağlılık gösterdiğini görüyoruz. Grup ayrıca küresel finansal altyapıyı dolarizasyondan kurtarmak için BRICS dijital para birimiyle entegre edilebilecek ortak bir ödeme çerçevesi başlatmayı planlıyor.

Örneğin, Çin küresel petrol ticaretini dolarizasyondan kurtarmak için yeni bir finansal araç olan yuan petrol vadeli işlem sözleşmesini başarıyla başlattı. Bu girişimler, BRICS'in yalnızca mevcut sistemi kendi çıkarlarını daha iyi bir şekilde dâhil edecek şekilde reform etmeye çalışmadığını, aynı zamanda uzun vadede küresel dolarsızlaştırmayı destekleyen yeni bir altyapı da yarattığını gösteriyor. BRICS'in alternatif bir dolar dışı finansal sistem kurma yönündeki kolektif çabaları, katılımcıları doların hâkimiyetinden ve ABD'nin hegemonik konumundan kaynaklanan hem döviz hem de yaptırım risklerinden tamamen muaf tutma potansiyeline sahip.

Geleneksel olmayan rezerv para birimleri yaygınlık kazanıyor

ABD doları ve euro, çok geniş bir farkla en büyük iki rezerv para birimi olmaya devam ediyor. Ancak bu dinamiğin zamanla değişeceği öngörülüyor. Son IMF verilerine göre; 2000 yılında küresel rezervlerin %70’ine denk düşen ABD doları, 2024’ün ilk çeyreği itibariyle %59’a geriledi. Son yirmi yılda doların azalan rolüne rağmen, diğer büyük para birimlerinin (euro, yen ve sterlin) paylarında önemli bir artış olmadı. Bunun yerine; Avustralya doları, Kanada doları, Çin renminbisi ve Güney Kore wonu gibi geleneksel olmayan rezerv para birimlerinin yaygınlık kazandığı görülüyor. IMF'nin araştırmaları, renminbi cinsinden tutulan rezerv payındaki artışların son yıllarda ABD dolarından uzaklaşmanın %25'ini oluşturduğunu işaret ediyor.

2021'de Rusya, o dönemde yaklaşık 105 milyar dolar değerinde olan Çin renminbi cinsinden tüm rezervlerin neredeyse üçte birini elinde bulunduruyordu. Sonraki en büyük rezervler sırasıyla Brezilya (bir diğer BRICS üyesi), İsviçre ve Meksika'ydı.

Uluslararası para ve rezerv sistemi evrimleşiyor

Uluslararası para ve rezerv sistemi evrimleşmeye devam ediyor. Dolar hâkimiyetinden çok kademeli uzaklaşma sürüyor. Ancak bu hâkimiyeti destekleyen faktörler köklü bir şekilde yerleşmiş durumda olduğu için uluslararası piyasaların dolarizasyondan kurtulma çabaları muhtemelen 10-20 yılı bulabilir. Yeni dijital ticaret teknolojilerinin mümkün kıldığı küçük, açık ve iyi yönetilen ekonomilerin geleneksel olmayan para birimleri için artan bir talep de göze çarpıyor. Dolardan uzaklaşma giderek artan bir eğilim. Ancak uluslararası piyasaların aday rezerv para birimini güvenli ve istikrarlı olarak algılaması ve büyüyen küresel talebi karşılamak için yeterli bir likidite kaynağının sağlanması gerekiyor. Bugün geldiğimiz noktada BRICS üyesi Çin, bu gereklilikleri karşılayabilecek güçlü bir aday olarak öne çıkıyor.

Kaynaklar:

  • “Can BRICS De-dollarize the Global Financial System?”, Zongyuan Zoe Liu, Mihaela Papa, Cambridge University Press, 24 February 2022
  • IMF, J.P Morgan, Visual Capitalist.

Podcast

19 December 2023
Doç. Dr. Hasan T. Kerimoğlu
Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
28:19
0:01

Url kopyalanmıştır...