
40 yıllık telif sorunu çözüldü: Kim ne düşünüyor?
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle “Müzik Lisansına İlişkin İş Birliği Protokolü”, AKM’de imzalandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra müzik ve gastronomi meslek birlikleri temsilcilerinin de katıldığı bu tören neden önemliydi? Protokol neler vadediyor? Kim ne düşünüyor?
Müzikte telif hakkı, sanatçıların, bestecilerin, şarkı yazarlarının ve müzikle ilgili diğer emekçilerin eserlerinin korunması noktasında çok önemli bir husus. Müzik endüstrisinde sanatçının haklarının korunması, ekonomik fayda, eserlerin değerini artırma, sanatın gelişimine destek olma ve haksız rekabeti önleme gibi amaçlara hizmet eden telif hakkı, ülkemizde 40 yılı aşkın süredir tartışmaların odağında yer alıyordu. Bu tartışmaların odak noktasında ise şu faktörler yer alıyordu:
- Dijital müzik platformlarının popülerleşmesi sonrası müzik eserlerinin paylaşımı ve dinlenmesi daha da kolaylaştı ancak bu durum telif haklarının korunmasını zorlaştırdı.
- Dijital platformların, eser sahiplerine ödedikleri telif oranlarının yetersiz kalması...
- Türkiye’deki telif hakkı ile ilgili başlıca kuruluş olan MESAM, MSG ve diğer toplulukların etkili ve şeffaf bir şekilde çalışmadığına dair yapılan eleştiriler…
- Türkiye’de telif haklarının genellikle hukuki anlamda daha karmaşık ve çözülmesi zaman alabilen bir alan olması…
- Türkiye'de müzik dinleme alışkanlıkları ve müzik kültüründe telif hakkı kavramının yeterince anlaşılmaması…
- Müzik meslek birlikleri ve gastronomi sektörü arasında telif lisansı konusunda uyuşma olmaması, işletmelerin müzik lisansı alamaması ve beraberinde yaşanan telif sorunları…
Yukarıda saydığımız faktörlerden ötürü kangren hâline gelen telif hakkı sorunu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un girişimleriyle tarihe karıştı. 2023 yılında konaklama tesisleriyle ilk adımı atılan ve şimdi gastronomi tesisleri ile müzik meslek birlikleri (MSF, MÜZFED, TÜROB, TÜROFED, TURYİD, TÜRES, MESAM, MSG, MÜYORBİR, TSMB, MÜ-YAP, MÜYA-BİR, MÜZİKBİR) arasında 40 yıldır çözülemeyen telif hakları konusunda yeni bir dönemi başlatacak olan "Müzik Lisansına İlişkin İş Birliği Protokolü" imzalandı.
“Telif anlaşmazlıkları çözümünde çok kritik bir eşik”
Müzik ve gastronomi sektörünün uzun vadede kazançlı çıkacağı bu anlaşmayı değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Biz, bu anlaşmazlıkları gidermek ve koruma-kullanma dengesine dayanan bir telif hakları sistemini tesis etmek için 2023 yılında önemli bir adım attık. Müzik meslek birliklerimiz MESAM, MSG, MÜYAP, MÜYORBİR, MÜZİKBİR, MÜYABİR, TSMB ve konaklama tesislerini temsilen TÜROFED ve TUROB ile iş birliği içerisinde, konaklama tesislerinde müzik lisans belgesi uygulamasını başlattık. Bu iş birliği, her iki taraf için de son derece olumlu sonuçlara hızlı şekilde ulaşmamızı sağlamıştır. Bu protokol telif anlaşmazlıkları çözümünde çok kritik bir eşik” açıklamasını yaptı.
Müzik meslek birliklerinin kazançlarının arttığını vurgulayan Ersoy, "2024 yılı sonu itibarıyla müzik meslek birliklerinin telif geliri 2,2 milyar TL'yi aştı. Lisanslı otel sayısı ise uygulama öncesine göre 7 kat artışla 14 bine ulaştı. Ayrıca turizm ve müzik sektörleri açısından olumsuz sonuçlar doğuran ve yargıya da yansıyan anlaşmazlıkları yine bu uygulamamız ile sonlandırmış olduk. Uygulamadan önce, telif ihlalleri sebebiyle meslek birliklerinin konaklama tesisleri aleyhinde başlattığı 5 bin tane hukuki işlem bulunuyordu. Müzik lisans belgesi uygulaması sonrasında ise hakkında hukuki işlem başlatılan tek bir konaklama tesisi bile bulunmamaktadır. Böylece telif hakkı sahipleri ile konaklama tesisleri arasında 40 yıldır süregelen sorun, hakkaniyete uygun bir şekilde çözümlenmiştir" ifadelerini kullandı.
Sektörün temsilcileri, imza töreni sonrası Tercüman’a değerlendirmelerde bulundular. MSG Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Göçer, “Müzik emekçilerinin 40 yıldır süren telif hakkı mücadelesi bugün itibarıyla son bulmuştur. Bu imza eser sahiplerinin henüz hayattayken maddi ve manevi olarak yanlarında olabilmek adına çok önemli bir adım. Bilhassa eğlence ve gastronomi sektörünün eser sahiplerinin haklarını ‘kul hakkı’ olduğunu kabul etmesi de geç olsa bile kıymetli. Bu yüzden protokolü başarıyla nihayete erdiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ne kadar teşekkür etsek az” yorumunu yaptı.
“Sanatçıların hak kaybını önleme açısından çok önemli bir adım atılmıştır”
Türk müzik tarihine unutulmaz eserler veren Ahmet Selçuk İlkan da bu protokolü “tarihî bir gün” olarak niteledi. İlkan, “Bugün, sanatçıların ürettiği eserlerin orijinalliğinin korunması ve hak kaybını önleme açısından çok önemli bir adım atılmıştır. Diğer bir ifadeyle işaret fişeği çakılmıştır. Uzun yıllar telif alamamış bir isim olarak emeği geçen ve bu protokolün hazırlanması hususunda ter döken herkesi canı gönülden kutluyorum” dedi.
Bu protokol sayesinde söz yazarları ve bestecilerin değerlerinin ortaya çıkacağını savunan İlkan, şu örneği verdi: “Mesela nesilden nesle uzanan ve çeşitli mekânlarda çalan ‘Aldırma Gönül’, ‘Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun’ ve ‘Bir Bahar Akşamı’ gibi şarkıların bestecileri ve söz yazarları biliniyor mu? Hayır! Aile üyeleri bu şarkılardan telif alabiliyor muydu? Yine hayır! Bu protokol sonrası artık kült olmuş eserlerin sahipleri hem maddi hem de manevi anlamda huzura kavuşacak.”
Ünlü müzisyen Ümit Sayın da Göçer ve İlkan’ın aktardıklarına büyük oranda katılıyor. Sayın, “Protokol sayesinde restoran, kafe ve eğlence mekânlarında yıllardır süregelen telif uyuşmazlıklarının çözülecek olması sevindirici. Uzlaşı kültürünün geliştiğini görmek çok güzel. Bu protokol hususunda emeği geçenleri kutlamak gerek” dedi.
“Telif sorunu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği olmadan çözülemiyordu”
Sanatçı Hakan Peker ise şunları ifade etti: “Takdir edersiniz ki telif hakları müzisyenlerin emeklerinin karşılığını almalarını, eserlerinin korunmasını ve daha geniş bir kitleye ulaşmalarını sağlayan en önemli unsur. Meslek birliklerinin yıllardır yaptıkları saptamalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği olmadan çözülemiyordu. İşte bu noktada bu protokol saptanan yanlışların çözümü ve var olan eksiklerinin giderilmesi yönünden önem arz ediyor.”
MÜYORBİR Başkanı Burhan Şeşen de protokolün önemine vurgu yaptı. Şeşen, “Uzun yıllardır müzik yorumcularının haklarının korunması, mesleklerine dair gelişimlerinin desteklenmesi ve sektördeki adaletin sağlanması konusunda katkılar sunmaya çalışan birisi olarak bu protokolü çok önemli buluyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve meslek birlikleri bu süreçte hep iyi niyetli ve çözüm odaklı çalıştılar. Kavga ve dövüş olmadan huzur ikliminde bu imzaların atılması çok değerli” şeklinde konuştu.
MÜYORBİR Genel Sekreteri Murat Yıldız, “Bu protokol telif sorunlarının çözümüne yönelik önemli bir neşter oldu. Gastronomi ve müzik sektörü temsilcilerinin ortak paydada buluşabilmeleri çok kıymetli. İçerisinde müzik barındıran mekânların lisanslanmasının önemi ilerleyen süreçte daha net anlaşılacaktır. Bu vesileyle sanatçıların da hem ekonomik hem de psikolojik yönden daha iyi bir noktaya geleceği de unutulmamalı” dedi.
TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl ise şunları kaydetti: “Sayın Mehmet Nuri Ersoy liderliğinde ve meslek birliği başkanlarının imzasıyla gastronomi ve müzik alanındaki telif sorunlarını kökten çözecek bir protokol imzalandı. Bu protokol bir anlamda helalleşmenin de başlangıcıdır. Artık yıllarca süren telif ihlalleri olmayacak. Ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ederim.”
“Müzik Lisansına İlişkin İş Birliği Protokolü” sonrası neler olacak?
- 1980’lerden beri süren telif sorunu ortadan kalkacak. Bu protokol sayesinde lokanta, kafe, eğlence tesisi benzeri işletmelerin yıllardır süren telif anlaşmazlıkları tarih olacak.
- TURYİD ve TÜRES üyesi işletmeler, ortalama % 70 indirimli tarife bedelleriyle tek elden rahatça müzik ruhsatını elde edebilecek. Gastronomi tesisleri için telif lisansı kolaylaşacak.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, müzik meslek birlikleriyle gastronomi sektörü arasında telif lisansı konusunda uyuşma sağlanacak.
- Yargı ihtilafları meydana gelmeyecek. Müzik lisans belgesi uygulamasıyla otel sektöründeki 5 bini aşkın hukuki ameliye sıfıra inecek. Benzer muvaffakiyet gastronomi sektöründe de hedefleniyor.
Müzik ve gastronomi sektörünün temsilcilerden aldığımız görüşler doğrultusunda “Müzik Lisansına İlişkin İş Birliği Protokolü” sayesinde “telif hakkı” konusunun hem sanatçılar hem içerik üreticileri hem de gastronomi sektörüne emek verenler için endişe kaynağı olmaktan çıktığını söyleyebiliriz. Müzik, film, yazılım, diğer sanat dalları ve gastronomi alanında hizmet veren paydaşların sadece çalışmalarına konsantre olmalarının önü açıldı. Ayrıca müzik lisansı belgesi ve gastronomi telif lisansı sayesinde yargıya intikal eden dosya sayısında ciddi bir azalma yaşanacağını unutmamak gerekiyor.

Sesler ve Ezgiler
“Sesler ve Ezgiler” adlı podcast serimizde hayatımıza eşlik eden melodiler üzerine sohbet ediyor; müziğin yapısına, türlerine, tarihine, kültürel dinamiklerine değiniyoruz. Müzikologlar, sosyologlar, müzisyenler ile her bölümü şenlendiriyor; müziğin farklı veçhelerine birlikte bakıyoruz. Melodilerin akışında notaların derinliğine iniyoruz.

Darbeler, İhanetler ve İsyanlar
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan darbeci zihniyete odaklanarak tarihi seyir içerisinde meydana gelen darbeleri, ihanetleri ve isyanları Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu rehberliğinde değerlendiriyoruz.