Bir yolculuktan fazlası: Doğu Ekspresi bu yıl da raylarda

Bozkırın içe dolan enfes ferahlığı ile başlayıp karla kaplı dağların görkemli sessizliğinde son bulan bir yolculuğun hikâyesidir Doğu Ekspresi. Bu hikâye Ankara’dan Kars’a uzanırken; ülkemizin güzellikleriyle donanan birçok durağa konukluk eder, görsel bir şölen yaşatır, tabiatın estetiğini gözlere, yüreklere doldurur. Pek çok şey de anlatır; raylarda süzülen trenin açtığı küçük pencere pervazından kare kare tarih dökülür, doğanın binlerce yıldır biriktirdiği türküler yakılır. Rüzgârla, ormanla, yavaş yavaş çiseleyen yağmurla, karla…

Bu hikâyeye bu yıl da konuk oluyor, yeniden raylarda bu şölen etrafında buluşuyoruz. Bunun ilk adımı olan bilet satışları ise bugün başlıyor. Dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı açıklamayla “Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon biletlerinin bugün satışa çıkacağını” duyurmuştu. Buna göre tren, 22 Aralık 2025’te yeniden raylara dönecek ve 1 Mart 2026’ya kadar seferlerine devam edecek.

Yeni sezon boyunca, Ankara-Kars yönünde pazartesi, çarşamba ve cuma; Kars-Ankara yönünde ise çarşamba, cuma ve pazar günleri olmak üzere toplam 60 sefer yapılacak.

Raylar üzerinde bir kültür atlası

Doğu Ekspresi’nin 1360 kilometrelik rotası, yalnızca bir güzergâh değil; Anadolu’nun taş sokaklarında, kadim şehirlerinde ve vadilerinde uzanan bir kültür atlası gibi âdeta. Keza tren Ankara’dan yola çıkarken Kırıkkale’nin vadilerini, Kayseri’nin dağlarını, Sivas’ın bozkırını, Erzincan’ın bağlarını, Erzurum’un karını ve Kars’ın tarihini gözler önüne seriyor; konuklarına bu kültür ile doğa birleşiminin tadını çıkarmaya davet ediyor. Ki bunun için de her durakta uzun molalar vererek bu misafirliği uzatıyor, ev sahibi şehir ile teması derinleştiriyor.

Bakan Uraloğlu’nun açıklamasına göre, bu yıl da tren duraklarında uzun molalar veriliyor, böylelikle yolcuların yine, misafir oldukları şehirlerin hikâyelerine, dokularına daha yakından şahit olabilmeleri sağlanıyor: Bu açıklamayla belirtildiği üzere Erzincan’da 2,5 saat, Erzurum’da 4 saat, İliç’te 3 saat, Divriği’de 2,5 saat, Sivas’ta 3 saat durulmasıyla birlikte yörelerin kendine özgü mutfaklarına, yakın çevrelerindeki tarihî ve doğal eserlerine konuk olunabiliyor.

Dolayısıyla bu duruşlar, yolculuğu yalnızca bir tren seyahati olmaktan çıkarıp kültürel bir deneyime dönüştürüyor. Erzurum Garı’nda çay eşliğinde cağ kebabı yemek, Divriği’de taş işçiliğiyle bir medeniyetin izini sürmek ya da Erzincan’da tulum peyniriyle bir kahvaltıya oturmak… Her biri trenin penceresinden görünen kartpostalın içindeki detaylar aslında. Peki bize bu detayları uzun uzadıya sunan, ülkemizin büyüleyici güzelliğiyle bizi yeniden tanıştıran bu yolculuk ilk ne zaman başladı, raylar bugüne nasıl döşendi?

Geçmişten bugüne: Doğu Ekspresi’nin dönüşen hikâyesi

1936 yılında ilk kez seferine başlayan Doğu Ekspresi, uzun yıllar boyunca doğuya uzanan en önemli hatlardan biri oldu. Önceleri İstanbul Haydarpaşa Garı ile Sivas Çetinkaya Tren İstasyonu arasında başlayan hat, 1939’da Erzurum’a ulaşmış; 1962’de de Kars’a kadar kesintisiz bir şekilde seferlerine devam etmişti. Yıllar boyunca kimini gurbete, kimini yuvaya, kimini iş seyahatine, kimini de dosta-akrabaya ulaştıran bu tren yolculuğu; son on yılda bambaşka bir yükselişle turistik bir hâl almaya başladı. Bunda en büyük etkenlerden biri 2012’de gerçekleşen Ankara- İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu projesinin inşası olmuştu, zira İstanbul’dan Ankara’ya olan ulaşım, diğer tren yolculuğuna göre artık daha hızlı ve kolaydı. Bir diğer etken ise popüler kültürü şekillendiren sosyal medya platformlarında paylaşılan büyüleyici manzara fotoğraflarıydı. Bu ulaşılabilir güzellik, binlerce insanı elbette yollara döktü… Böylece bir ulaşım hattı, zamanla bir turizm markasına dönüştü.

Bu ilginin sonucunda 2019’da Turistik Doğu Ekspresi hayata geçirildi. O yıldan günümüze dek 81 binden fazla yolcu bu hikâyeye tanıklık etti. Kimi Kars’ta bir sabah yürüyüşünde geçmişle bugünü buluşturdu, kimi Erzurum’da eski bir istasyon duvarına sırtını dayayıp fotoğraf çekti. Artık bu tren yalnızca yolcu değil, bir deneyim taşıyor: Türkiye’nin doğal güzelliklerini, tarihini ve kültürünü “raylar üzerinde” anlatıyor.

Yeni sezonda yeniden raylarda

Turistik Doğu Ekspresi, her biri 10 kompartımanlı 8 yataklı vagon ve bir yemek vagonundan oluşuyor. 160 yolcu kapasiteli trenin yataklı kompartımanlarında iki kişi konaklayabiliyor. Günlük karşılıklı tek sefer olarak düzenlenen 1360 kilometrelik bu uzun ama keyifli yolculuk; Ankara yönünden 33 saat, Kars yönünden ise 30 saat sürüyor. Biletler ise bugün iki şekilde satışa sunuluyor: Bireysel yolcular için biletler, TCDD Taşımacılık satış kanallarında; tur paketleri ise yetkili acenteler aracılığıyla satışta olacak.

Her yıl birkaç gün içinde tükenen biletlerin bu sezonda da yoğun ilgi göreceği düşünülüyor. Zira her zaman olduğu gibi Anadolu’nun kalbine açılan bu hareketli pencereden kış aylarının tatlı hülyasıyla bürünmüş tabiatı izlemek için binlerce kişi sabırsızlıkla bekliyor.

O zaman, biletler için bugün bir planlama yaptıysanız birlikte hayal kuralım şimdi: Karlı dağların arasında ilerlerken trenin ritmik sesi, eski bir şarkının nakaratı gibi yankılanmaya başlasın: Dünyanın telaşı geride kalsın, pencereden içeri sessiz bir huzur dolsun.

Her kompartımanda farklı bir hikâye, her durakta yeni bir yüz bizi karşılasın. Bir pencerede karla dolu görkemli güzellikler, öte yandan bir sonraki durakta tadacağımız leziz yemekler, tarihî dokular… Varış noktasından ziyade bizi bu hikâyenin yaşandığı an büyülesin.